Yeni Normalde Gençlerin Etkili Sosyal Medya Kullanımı

Covid-19 salgını sebebiyle uzun zamandır hissedilen belirsizlik hali, özellikle genç nüfusta depresyon, kaygı bozukluğu, uykusuzluk ve bunlarla beraber gelen sürekli mutsuzluk haline yol açtı. Bu durum yalnızca Türkiye’de değil, tüm dünyada böyle.

California Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, genç nüfusta görülen depresyon oranı son 1 yılda % 32’den % 61’e yükseldi. Bu oran sosyal hayattan uzaklaşmanın ve hayatımızda belirsizlik halinin artmasının ciddi sonuçları olduğunu gözler önüne seriyor.

Gençler, sevdiklerinin korona olma ihtimali kaygısının dışında, okulların çevrim içi devam etmesiyle birlikte arkadaşlarından uzak kalma ve dışlanma korkusu, işsizlik endişesi, sosyal medya kullanımı ve akıllı cihazlarla fazlaca vakit geçirerek kendini ev içi iletişimden dahi soyutlama gibi mutsuzluğu tetikleyici birçok unsurla birlikte yaşıyorlar.

İşsizlik, pandemi sürecinde gençleri en fazla yoran şey!

Türkiye İstatistik Kurumu’nun Nisan 2021 verilerine göre, genç nüfus olarak adlandırılan 15-24 yaş grubunun mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı %25,6. Bu oran Avrupa ülkelerinde %17.1 olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’de gençlerin iş bulma konusunda duyduğu endişeyi yalnızca bu oranlardan yola çıkarak bile tahmin edebiliyoruz. Gençlerimiz bir yandan salgın ve salgının getirdiği asosyal ortamla mücadele ederken bir yandan da iş bulma endişesi ile sürekli bir arayış içindeler.

Evde geçirilen vaktin büyük bir bölümünü internet üzerinden iş aramaya ayırmış gençlerimizin sayısı da oldukça fazla!

İnternet kullanım oranı Türkiye nüfusunun %77.7’sine ulaştı.

İnternet kullanımı 2020-2021 yılları arasında Türkiye’de 3.7 milyon artış göstererek nüfusun %77.7’sini kaplayan bir kitleye ulaştı. Hiç şüphesiz ki bu oranın büyük bölümü gençlerden oluşuyor. İnternetin saymakla bitmeyen birçok faydası olduğu gibi evlere kapandığımız ve sosyal hayattan böylesine uzaklaştığımız bu dönemde, psikolojimiz üzerinde olumsuz etkilere yol açtığını da söylemek mümkün. Her zaman olduğundan daha fazla bakılan dijital ekranlar; sıkışmışlık hissi, depresyon, iletişimsizlik ve ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getiriyor.

Türkiye’de 60 milyon sosyal medya kullanıcısı var.

2021 Ocak ayında alınan verilere göre Türkiye’de sosyal medya kullanımı 6 milyon artarak nüfusun %70.8’ine ulaştı.

Pandemi döneminde uygulanan sokağa çıkma kısıtlamaları, gençlerin evde daha fazla vakit geçirmesine ve sosyal medyayı daha yoğun bir şekilde kullanmasına sebep oldu. Alıştığımız sosyal medya kanalları bile artık sosyalleşememenin sıkıntısını almaya yetmediğinden “yeni medya” kavramı hayatımıza girdi. Clubhouse, Tiktok, Twitch gibi uygulamalar eskiye oranla çok daha hızlı bir ivme ile popüler oldu.

Türkiye’de en fazla kullanılan sosyal medya uygulamalarını listeleyen bir rapora göre, YouTube 94.5% oranla en çok kullanılan uygulama olurken, onu %89.5 ile Instagram takip ediyor.

Keşfetmeye ve sosyal olmaya daima istekli olan gençlerin zamanlarının gece dâhil büyük bir kısmını bu mecralarda geçirmesi, alışkanlıklar ve satın alma dinamikleri başta olmak üzere ileri dönemde toplum üzerinde psikolojik ve sosyal açıdan fazlaca değişime yol açacağını gösteriyor.

Z Kuşağı, içerikleri çok hızlı tüketiyor.

Özellikle Z kuşağı dediğimiz internetin ve yeni medyanın içine doğan günümüz gençleri, hâlihazırda çokça vakit geçirdikleri bu mecraları pandemiyle birlikte daha da aktif kullanmaya başladı. Onların diğer kuşaklara oranla farklı bir tarzları, iletişim anlayışları, güven unsurları olduğunu söyleyebiliriz. Hatta Covid-19 aşısı olmaya ikna olmak için bile devlet büyükleri ya da anne babalarından çok “influencer”  olarak adlandırılan internet ünlülerini dinliyorlar.

Hem Türkiye’de hem de dünyada gençleri aşıya teşvik etmek için sosyal medya kanalları sıkça tercih ediliyor. Çünkü artık içerikleri çok hızlı tüketen, sürekli yeni bir haber, olay, görsel, video görmeye alışmış gençleri ikna etmenin yolu da yine onların çokça vakit geçirdiği mecralardan geçiyor. Hızlı dağılan dikkatlerini yakalamak için medya kampanyaları, marka iş birlikleri, ünlü katılımlı sosyal medya içerikleri sıklıkla kullanılıyor.

Peki, sosyalleşmek için kullanılan bu mecralar gerçek sosyal hayatı gençlere sunuyor mu?

Salgın boyunca gidilemeyen konserler, filmler, tiyatrolar, sergiler, dinletiler, arkadaş buluşmaları, doğum günü ve mezuniyet organizasyonları, yurt içi ve yurt dışı geziler ve daha da önemlisi “okul”… Sosyal hayatın içinde barındırdığı tüm bu aktiviteleri yalnızca çevrim içi ortamda gerçekleştirmemiz mümkün mü?

Elbette internet üzerinden erişebileceğimiz binlerce tiyatro, müzikal, film vb. bulunuyor fakat asıl sosyal hayatın bütününün sosyal medyaya ve internete yüklenmesi psikolojik olarak gençleri olumsuz etkilerken, “influencer” olarak adlandırılan sosyal medyada popüler olan kişilerin gittikleri yerleri, aldıkları ürünleri, çektikleri mükemmel fotoğrafları sürekli olarak paylaşması da gençlerin yetersiz ve mutsuz hissetmelerini tetikliyor. Evde sürekli olarak Covid-19’un yarattığı belirsizlikten kaynaklanan mutsuzlukla uğraşan gençler, vakitlerinin büyük kısmını sahip olamadıkları şeylere takip ederek geçiriyor.

HelpZone gençlerin de yanında!

Hedef kitle olarak gençlik ve gençlerin gelişimi HelpZone’un odaklandığı alanların başında geliyor. Genç gönüllülerimizin de destekleriyle sizleri anlıyoruz ve bugünlerin etkilerini hafifletebilmek için çalışıyoruz. Sosyal hayatı sosyal medyada arayan gençlerimize bu günlerin biteceğini ve sevdiklerimize kavuşacağımızı hatırlatmak isteriz.

HelpZone olarak, genç işsizliğiyle mücadele ediyoruz. Gençlerin bu sorununun çözümüne yönelik olarak kişi ve kurumlara kapasitelerini geliştirme ve farkındalık yaratma konularında projeler üreterek destek oluyoruz. Gençlere internette kaliteli zaman geçirmeleri ve keşfetmeye hep devam etmeleri için web sitemizde birkaç önerimiz var.

Aşağıdaki linklerden birçok yararlı kaynağı keşfedebilirsiniz!

Online Müzeler

https://sanalmuze.gov.tr/

https://www.airpano.com/

https://istanbuloyuncakmuzesi.com/pages/360-tur

Göbeklitepe Ören yeri

https://sanalmuze.gov.tr/TR-259963/gobeklitepe-oren-yeri—sanliurfa.html

Dünya Lezzetleri Atlası

https://www.tasteatlas.com/search

Dünya Dijital Kütüphanesi

https://www.wdl.org